Bursa’da yaşayan tasarımcı Nesrin Türedi, Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’nde “Osmanlı payitahtı” Bursa’nın tarihi dokusunu yansıtmak amacıyla 6 yıl önce başladığı Şehzade Mustafa desenli ipek halı projesini tamamladı.
Bursa Büyükşehir Belediyesinden “Bursa İpeği Hayat Buluyor Projesi” için aldığı teklifi değerlendirerek doğup büyüdüğü İstanbul’dan 2017’de kente taşınan Türedi, kentin değerlerini ipek halıya aktarabilmek için desen çalışmaları yapıyor.
Büyükşehir Belediyesine bağlı Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’nde çalışmalarını sürdüren Türedi’nin, Ulu Cami, Yeşil Türbe, Tophane, Muradiye Külliyesi gibi mekanları gezerek kurguladığı tasarımlar, ustalar tarafından dokunan ipek halılarla geleceğe taşınıyor.
Muradiye Külliyesi’ndeki Şehzade Mustafa Türbesi’ni de ziyaret eden Türedi, ortasında göz bebeğinin içine yerleştirilmiş şehzade motifi bulunan deseni tasarladı.
Konya’da 1553 yılında boğulan Şehzade Mustafa’nın Bursa’daki türbesi, sanatçının 53 santimetre eninde, 71 santimetre boyundaki ipek halı eserinde arka planda yer alıyor. Sanatçının “Bursa’nın göz bebeği” olarak nitelediği türbenin önündeki göz figürünün içinde Şehzade Mustafa, gözyaşlarının içinde ise “kara cellatlar” bulunuyor.
Türedi’nin 6 yıllık çalışmasıyla ortaya çıkan desen, dokuma ve diğer işlemlerinin ardından bir el sanatları ustası tarafından halıya yansıtıldı.
Tasarım merkezinde sergilenmeye başlanan Bursa ipeği halı, renkleri, tasarımı ve santimetrekarede 400 ilmekli yapısıyla dikkati çekiyor.
“Ulu Cami’de de çok fazla detay var”
Nesrin Türedi, AA muhabirine, 1978 yılında İstanbul’da kız enstitüsü resim bölümünden mezun olduğunu, Güzel Sanatlar Akademisine devam etmek istediğini ancak o dönem yaşanan siyasi olaylar nedeniyle ailesinin buna müsaade etmediğini söyledi.
Desen çizebilen personel arayan bir firmada 1980’de mesleğe başladığını belirten Türedi, hiç bilmediği bir alana, ipek halı dünyasına girdiğini anlattı.
Türedi, 1980’den 2002’ye kadar evde çizim yaptığını dile getirerek, “Çizim, renklendirme, boyama, oyalar her şey elde yapılıyor. O zamanlar bilgisayar yoktu. 2002’de bilgisayar geldi önüme. Bir halı tasarım programında öğrenmeye başladım. Akademide iddialı bir halı yapmak için yola çıktım. Zaman içinde kendimi geliştirerek, bilgi ve tekniklerimin avantajlarını kullanarak değişik desenler ortaya çıkardım.” dedi.
Çalıştığı firma adına 2013’te “America’s Magnificent Carpet Awards” adlı yarışmada “Altın Tarım” isimli deseniyle ödül kazandığını belirten Türedi, meslek yaşamının 33. yılında kendisi ve şirketi adına bu onuru yaşadığını ifade etti.
Bursa’ya geldikten sonra kentin tarihi kimliğini yansıtan eserler ortaya çıkarmaya başladığını söyleyen Türedi, şunları kaydetti:
“Muradiye Külliyesi, Ulu Cami, Yeşil Türbe ve bütün tarihi mekanları gezip işime yarayacak, desen olabilecek, halıya aktarabileceğim bütün görsellerin fotoğraflarını çekmiştik. Caminin tavanları, kapı kolları, kapı detayları, nişler, bütün süslemeler, sandukanın örtüsü, aklınıza gelebilecek her şey. Giriyordum, bakıyordum, çok güzel desenler var. Yeşil Türbe ve Yeşil Cami muhteşem mesela. Osman Hamdi Bey de çok işlemiş ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ için. Ulu Cami’de de çok fazla detay var. Muradiye Külliyesi başlı başına ışıklı orada. Hep klasörler oluşturdum. Bursa’nın göz bebeği Şehzade Mustafa. Şehzade Mustafa Türbesi’nin fotoğraflarıyla da hikaye oluşturdum. Şu an Şehzade Ahmed ile ilgili çalışmalar yapıyorum. Sonra Gülbahar Hatun, Mükrime Hatun, İkinci Murad…”
