SDG’li komutandan Suriye ile ‘entegrasyon’ şartı, Ankara’ya çağrı: Hiçbir zaman Türk devletine tehdit oluşturmadık

2 Eylül 2025

Suriye’de merkezi Şam yönetimi ile Kuzeydoğu Suriye’yi kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında özerklik ve federasyon taleplerine yönelik görüşmeler sürerken, SDG Genel Komutanlığı Üyesi Sipan Hemo, “demokratikleşme” ve “kadın özgürlüğünün” Şam’la entegrasyonun temelini oluşturduğunu açıkladı. SDG olarak hiçbir zaman Türk devletine tehdit oluşturmadıklarını da belirten Hemo, “Türkiye Suriye’de barış ve istikrar istiyorsa, Kürtlerin varlığını kendisi için bir tehdit olarak görmemeli, Kürtlerin Suriye’nin demokratikleşmesinin temeli olduğuna inanmalıdır” dedi.

İsrail’in koruması altında bulunan Dürziler ise Süveyda’da “Kendi kaderini tayin hakkı” talebiyle gösteri yaptı.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanlığı Üyesi Sipan Hemo, Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmet el Şara ile SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan 10 Mart anlaşmasının temelini oluşturan “entegrasyon” konusuna dikkat çekti. Kuzeydoğu Suriye kaynaklı ANHA’nın sorularını yanıtlayan Hemo, SDG’nin entegrasyona yaklaşımını, önerdikleri yol ve yöntemleri anlattı. SDG olarak “entegrasyonu” farklı tanımladıklarını belirten Hemo, “Bizim anlayışımıza göre en iyi entegrasyon, demokratik entegrasyondur. Bu entegrasyon halkların iradesiyle, özgür zihniyetle şekillenir” dedi.

Hemo şöyle devam etti:

“Kimileri, ‘Şam’da bir devlet kuruldu ve herkes ona katılmalı’ diyor. Yaşanan gelişmeleri değerlendirdiğimizde böyle bir durum görmüyoruz. Karşımızdakilerin bir sistemi yok. Zaten kendilerini de ‘geçici hükümet’ olarak adlandırmışlar. Bu durumda uzlaşmaya yanaşır bir zihniyetlerinin olmadığı ortada. Bu zihniyet biat üzerine kurulu.”

“10 Mart mutabakatını boşa çıkardılar”

SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasında imzalanan 10 Mart mutabakatının “Şam’daki geçici yönetim tarafından boşa çıkarıldığını” savunan Hemo, “Bu mutabakat imzalandığında Suriye’nin kıyı bölgesinde Alevilere karşı büyük soykırımlar gerçekleşiyordu. Yine Süveyda’daki saldırılara şahit olduk. Ardından Şam hükümeti tek taraflı ve dar bir anayasa taslağı çıkardı. Biz dahil Suriyeli hiçbir taraf taslakta yer almadı. Şimdi de parlamento seçimlerinden bahsediyorlar. Kendileri, Kuzey ve Doğu Suriye ile Süveyda’nın seçimlere katılmayacağını söylediler. Bu şekilde 10 Mart mutabakatını boşa çıkardılar. 5 aydır görüyoruz ki Şam hükümeti demokratik entegrasyon zihniyetine sahip değil” diye konuştu.

“SDG, yeni Suriye ordusu için yeni bir şema şema oluşturmaya hazır”

SDG’nin entegrasyonunun nasıl olacağı ve nasıl bir ordu kurulacağı sorusunu da yanıtlayan hemo, kanunlarda bir değişiklik olmadığı müddetçe entegrasyon hakkında herhangi bir tartışma yapılamayacağına dikkat çekti. Hemo, açıklamasına şöyle devam etti:

“Öncelikle kanun çıkarılmalı ve bir yönetim belirlenmeli. O zaman SDG’nin durumunu tartışmaya alabiliriz. Eğer gelecekte Suriye’nin demokratikleşmesi adına adımlar atılırsa o zaman SDG tüm Suriye’nin teminatının temeli olur.”

“Suriye ordusunun temeli olabiliriz”

SDG’nin büyük tecrübeleri olduğunu ve Suriye ordusu için yeni bir şema oluşturmaya hazır olduklarını vurgulayan Hemo, “Kuzey ve Doğu Suriye’de IŞİD’e karşı büyük bir savaş yürüttük. Yine Baas rejimine karşı büyük bir savaş yürüttük. Suriye ordusunun temeli olabiliriz. İlk adım olarak Şam hükümeti ordusuyla ortak askeri meclis oluşturabiliriz. Bu adımların pratikleşmesi siyasi amaçlarla bağlantılıdır” dedi.

“Türkiye’ye tehdit oluşturmadık, oluşturmayacağız”

Türkiye’nin Suriye üzerindeki rolüne de vurgu yapan Hemo, “SDG olarak Türk devletine karşı hiçbir zaman tehdit oluşturmadığımızı ve oluşturmayacağımızı belirtmek istiyoruz. Kürt halkının varlığının demokratik Suriye’nin teminatı olduğuna inanıyoruz. Türkiye’nin Suriye’de barış ve istikrar istiyorsa Kürtleri kendisi için tehlike olarak görmemesi ve Kürtlerin Suriye’nin demokratikleşmesinde esas olduğuna inanması gerekiyor” diye konuştu.

“Ayrı yaşamak gibi bir imkanımız yok”

Entegrasyonun Kuzeydoğu Suriye için ne getireceği sorusunu Hemo, “Tüm bileşenlerin özgürlüğünü esas alan demokratik entegrasyon, Suriye’nin ve bölgenin tüm sorunları için çözüm olacaktır. Ama biat ve teslim alma zihniyetine göre olursa Suriye krizlerden kurtulamaz. Ortak varlığımızla, bir bütün olarak Suriye’yi inşa edeceğiz. Ayrı yaşamak gibi bir imkanımız yok” diye yanıtladı.

Dürziler ‘kendi kaderini tayin hakkı’ için yürüdü

Suriye’nin Süveyda kentinde ise yüzlerce kişi sokağa çıkarak, Dürzi halkı için “kendi kaderini tayin hakkı” ve Şam hükümetine bağlı güçlerin bölgeden derhal çekilmesini talep etti.

Süveyda’nın Şehba ilçesinde ve kent merkezindeki El Kerama Meydanı’nda Dürziler, kitlesel protestolar düzenlendi. Kalabalık grupların katıldığı eylemlerde, “kendi kaderini tayin hakkı” talebini ve Şam hükümeti güçlerinin bölgeden çıkarılmasını içeren pankart ve posterler taşındı.

Toplumun farklı kesimlerinden katılımın olduğu eylemde halk, “halkın kendi siyasi geleceğini belirleme hakkı vardır” mesajı Verdi. Kentten yayın yapan Süveyda 24 sitesi de yürüyüşe ilişkin “Burada atılan sloganlar ve taşınan pankartlarda talepler, kendi kaderini tayin hakkı ve bağımsızlık üzerine yoğunlaştı. Ayrıca kayıp kişilerin akıbetinin açıklanması ve geçen Temmuz ayı ortasında geçici hükümet güçlerinin Süveyda iline düzenlediği baskın sırasında kaçırılan onlarca kadının serbest bırakılması istendi. Göstericiler ayrıca geçici hükümet ve onun başkanına karşı sloganlar attılar” bilgisini paylaştı.