“`html
Rıza Pehlevi, doğumdan itibaren liderlik vasfıyla yetiştirilmiş bir isim olarak, 1979 devrimi sırasında babasının monarşisinin sona erdiği dönemde ABD’de avcı uçağı pilotu olmak için eğitim alıyordu.
Batılı müttefiklerin desteğiyle büyüyen babası Muhammed Rıza Şah Pehlevi’nin, sığınacak bir yer bulmakta güçlük çekmesi ve Mısır’da kanserden hayatını kaybetmesini uzaktan izlemek zorunda kalması, ailesi için büyük bir kayıptı.
İktidarın bir anda kaybedilmesi, genç veliahtı ve ailesini devletsiz bırakırken, azalan monarşi çevreleri ve sürgündeki destekçilere bağımlı hale getirdi.
Takip eden yıllarda ailenin başına pek çok trajedi geldi; küçük kız ve erkek kardeşi intihar etti. Rıza Pehlevi, pek çoklarının tarihe karıştığını düşünmesine rağmen, hanedenin son temsilcisi oldu.
Rıza Pehlevi’nin 2023 yılında gerçekleştirdiği İsrail ziyareti büyük tartışmalara yol açmıştı.
Şu anda 64 yaşında olan Rıza Pehlevi, ülkesinin geleceğinin şekillendirilmesinde aktif bir rol arayışına girmiş durumda.
Destekçileri, Rıza Pehlevi’yi Washington yakınlarındaki sakin bir banliyöde yaşayan, mütevazı ve dost canlısı biri olarak tanımlıyor. Sıklıkla eşi Yasmine ile birlikte korumadan uzak kafeleri ziyaret ediyor.
Üç yıl önce, yanındakilerden biri kendisinin İran’daki protesto hareketinin lideri olup olmadığını sorduğunda, Rıza ve eşi aynı yanıtı vererek “Değişimin içeriden gelmesi gerektiği” yönünde bir ifade kullandı.
Bir Dönüm Noktası
Son yıllarda Rıza Pehlevi’nin düşünceleri daha iddialı bir hâl aldı. İsrail’in 13 Haziran’da düzenlediği hava saldırılarında önemli İranlı generallerin öldürülmesinin ardından, 23 Haziran’da Paris’te bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Burada, İran İslam Cumhuriyeti’nin çökmesi durumunda geçici bir hükümete liderlik etmeye istekli olduğunu açıkladı.
Yanında, olası geçiş hükümetinin 100 günlük planını da tanıttı.

Rıza Pehlevi, 1980’de Mısır’da kendisini Şah olarak ilan etti; ancak bu, herhangi bir etki yaratmadı.
Pehlevi, bu yeni yaklaşımının, sürgünde edindiği deneyimlerden ve “babasının tamamlanmamış mirası” olarak tanımladığı durumdan kaynaklandığını belirtiyor.
Eski Veliaht Prens, Paris’te gazetecilere “Bu tartışılan geçmişi yeniden inşa etme meselesi değil, tüm İran halkı için demokrasi yolunda yeni bir gelecek kurma meselesi” dedi.
Ekim 1970’te Tahran’da dünyaya gelen Rıza Pehlevi, babasının önceki iki evliliğinden erkek çocuğu doğmaması nedeniyle tahtın tek varisi olarak yetiştirildi. Ayrıcalıklı bir hayat sürerek özel eğitim aldı ve küçük yaştan itibaren monarşiyi koruma amacıyla yetiştirildi.
17 yaşındayken, ABD’nin Texas eyaletinde avcı uçağı pilotu eğitimi alması için gönderildi fakat devrim, ülkesine dönmeden önce babasının yönetimini sona erdirdi.
O tarihten beri Rıza Pehlevi, Amerika’da yaşamaktadır. Siyaset bilimi eğitimi aldı ve İranlı-Amerikalı Yasmine ile evlenerek üç kızı olan bir aile kurdu: Nur, İman ve Farah.
Tartışmalı Bir Miras
Pehlevi, sürgündeyken monarşiyi destekleyen birçok kişi için önemli bir sembol haline geldi.
Pehlevi dönemi, kadın haklarında ilerleme ve Batı ile yakın ilişkilerinin olduğu bir dönem olarak hatırlanırken, bazıları bunu sansür ve gizli polis SAVAK’ın dönemi olarak görüyor.

23 Haziran’da, ABD’nin Los Angeles kentinde düzenlenen rejim değişikliği talep eden gösterilere katılanlar, Rıza Pehlevi’nin posterlerini taşıdı.
Rıza Pehlevi, İran’da yıllar içinde dalgalı bir destek gördü. 1980’de Kahire’de sembolik bir taç giyme etkinliği düzenleyerek kendisini Şah ilan etti.
Bu hamlesinin pratikte bir etkisi olmasa da, bazı muhalifleri bu hareketinin şu anda önerdiği demokratik reformların değerini düşürdüğünü savunuyor.
Pehlevi, birçok kez muhalefet koalisyonları oluşturma çabasında bulundu. Bunlar arasında 2013 yılında kurulan Serbest Seçimler için Ulusal İran Konseyi de yer aldı. Ancak çoğu iç gerilimlerle mücadele etti ve İran içinde etkilerini sınırlı bıraktı.
Sürgündeki bazı muhalif grupların aksine, Pehlevi sürekli olarak şiddeti reddetti ve Halkın Mücahitleri (PEK) gibi silahlı gruplardan uzak durdu.
Bayrağı altında barışçıl bir geçiş süreci olmasını ve İran’ın gelecekteki siyasi yapısının belirlenmesi adına bir referandum yapılması çağrısında bulundu.
Ülke Dışında Devam Eden Tartışmalar
Pehlevi, son birkaç yılda artan bir ilgi gördü.
2017’de gerçekleşen sokaktaki eylemlerde dedesine atıfla “Rıza Şah, ruhun şad olsun” sloganları yükseldi.
2022’de Mahsa Amini’nin gözaltında yaşamını yitirmesiyle başlayan ülke genelindeki olaylarda, Rıza Pehlevi tekrar gazetelerin manşetlerinde yer aldı.
İran’ın bölünmüş muhalefetini toparlama çabaları sınırlı bir uluslararası ilgi gördü fakat bu konu üzerinde yeterince ivme kazanamadı.
Karşıtları, Rıza Pehlevi’nin 40 yıl süresince yurtdışında kalmasına rağmen, sağlam bir örgütlenme ve bağımsız medya oluşturmamış olmasını eleştiriyor.

Rıza Pehlevi, babasının 1967’deki taç giyme töreninde.
Rıza Pehlevi’nin 2023’te gerçekleştirdiği tartışmalı İsrail ziyareti, hakkındaki görüşleri daha da kutuplaştırdı.
Pehlevi, bir Yahudi Soykırımı anma etkinliğine katıldıktan sonra Başbakan Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi.
Bazı İranlılar bunu pragmatik bir adım olarak değerlendirirken, diğerleri bunun İran’ın Arap ve Müslüman müttefiklerini uzaklaştırmasından endişe duydu.
İsrail’in son dönemde İran’a yönelik hava saldırıları sonrasında, Pehlevi çeşitli zorlamalarla karşı karşıya kaldı.
BBC muhabiri Laura Kuenssberg ile yaptığı bir söyleşide, sivillerin yaşamını tehlikeye atan İsrail saldırılarını destekleyip desteklemediği sorusuna, “Hedefin sıradan İranlılar olmadığını” belirterek yanıtladı ve “Rejimi zayıflatacak her şeyin” birçok İranlı tarafından memnuniyetle karşılanacağını öne sürdü. Pehlevi’nin bu sözleri tartışmaları alevlendirdi.
Henüz Yazılmamış Bir Gelecek
Günümüzde Rıza Pehlevi, kendisini tahta oturmayı bekleyen bir liderden çok, ulusal uzlaşmayı sağlayan bir figür olarak sunuyor.
İran’ın özgür seçimlerle yönetilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve kadın haklarının geliştirilmesi yönünde çaba göstermek istediğini vurguluyor.
Monarşinin geri dönmesi ya da yeni bir cumhuriyetin kurulması noktasında nihai kararın ulusal bir referanduma bırakılmasını talep ediyor.
Taraftarları, Rıza Pehlevi’yi barışçıl bir değişim taraftarı olarak tanısa da, karşıtları onun yurt dışında aldığı desteklere bağımlı olduğunu öne sürüyorlar. Aynı zamanda, yıllardır süren siyasi kargaşadan bıkan İran halkının, sürgündeki bir lidere güvenip güvenemeyeceğini sorguluyorlar.

Rıza Pehlevi (en sağda) babasının ABD ziyaretinde, o dönemin eski Başkanı Richard Nixon ile birlikte.
Öte yandan, İran hükümeti Rıza Pehlevi’yi bir tehdit olarak gösteriyor ve güvenilir kamuoyu araştırmaları ve özgür bir siyasi ortam olmaksızın gerçek desteğinin ölçülmesi zor.
Bazı İranlılar hala hanedana büyük bir bağlılık sergilerken, diğerleri seçilen bir liderin ne kadar demokratik bir ortamda seçildiği tartışmalı olsa da, seçilmemiş bir liderle değişim arayışındansa mevcut durumu korumayı tercih ediyorlar.
Pehlevi’nin babası Kahire’de defnedildi. Monarşi destekçileri, bir gün sembolik bir dönüş bekliyor.
Sürgündeki Veliaht Prens’in, bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği sorusu, İran’daki geçmişle yüzleşen birçok cevapsız sorudan biridir.
“`